Beyaz Bulut ekibine...
Adamın biri, bir zamanlar çocuktu. Hani şu kravatında kuş besleyen, lacivert gözlüklü, kırmızı çizgili adam.
Beyaz gazoz ve küncülü simitle ilgili sorunları vardı. Çünkü onların ikisine birden her istediğinde sahip olamıyordu. Yuvarlak, üstü resimli, koştukça cebinden dökülen paralarının birikmesini bekliyor, ancak zengin olunca kantindeki sıraya girebiliyordu.
Çocuk hem simitli hem gazozlu bu güzel günlerde zengin olmanın nasıl bir şey olduğunu düşünürdü. Zengin çıtırt çıtırt sonra da hüüfp diyebilendi belki de. Bir simiti ikiye bölen ikizler zengin değildi mesela. Zaten her şeyleri azdı. Az olan ikiye bölününce daha da azalırdı. Böyle düşününce bir yudum da onlara içirtirdi. Zeynep utanırdı biraz. Ama Nihat hepsini içine çekecekmiş gibi içer, bir de dudaklarını yalardı. Bunu izlerken, Nihat'ın gazozunu bitireceğinden korksa da mutlu olurdu. Havası kaçmasın diye uzun cam şişenin ağzına parmaklarıyla bastırıp simitinden tekrar ısırırdı. Çıtırttt...
Saatler günleri, günler ayları, aylar da yılları kovaladı durdu. Zaman, simitinin susamlarını sağa sola dökerek sınıfına koştu. Çocuk yattı kalktı, yattı kalktı. Bir gün saatin sesine uyandığında sakalları çıkmış göbekli bir takvim buldu duvarında. Aynada babasına benzeyen bir suratı köpüklerle komikleştirip traş etti. İşe geç kalıyordu.
Bazen simitini bazen de gazozunu paylaşmadan mutlu olamadığı günler nasıl bu kadar çabuk geçti. Adam hiç anlamadı. Gökdeleninin penceresinden bakarken "Heyhatt! Günler ağzı açık bırakılmış bir gazozun baloncukları kadar hızlı geçti" dedi. Sonra birden hapşurdu. Hapşurunca susamlardan çok yaşasaydı keşke...
Artık bir sürü simit ve beyaz gazoz alabilecek parası vardı. Cebinden dökülmüyordu. Yuvarlak değil dikdörtgendi hepsi. Zaman adamın parasını değiştirmiş, boyunu uzatmıştı. Ama kalbindeki taze baloncukları patlatmakta epey zorlanmıştı. Adam, sıkıca saklamış olmalıydı kalbini...
Geçen günlerin insan kalplerinde hiç baloncuk bırakmadığını düşünen birileri bu söylediklerime inanmayabilir. Bunu gökdelenin köşesindeki boyacı çocuğa sorabilirsiniz. Sahildeki selpakçı kıza, mahallenin çocuklarına, gazozculara, simitçilere ve neden olmasın bana da sorabilirsiniz. Ismarladığı simit gazozun tadını hâlâ unutabilmiş değilim. |