Anasayfa
Binbir Bulut Masalları
Bir Şiir Sana, Bir Şiir Bana
Deneme Bir Kii
Beyaz Mikrofon
Tavşanlı Makas
Kahkaha Ağacı
BB Kitaplığı
Binbir Bulut Masalları

Kartopu Toplantısının Gizli Kararları

Yazan: Elif Solmaz

Kar gibi aziz masal - 2. bölüm

Kar taneleri uçuş takımlarını açarak inişe başlamışlardı. Hepsi listelerini kontrol ediyordu. Püsküllü ise çevresindeki kar tanelerine el sallamakla meşguldü:

- Sizi seviyoruuum kar taneleri!, diye bağırıyordu. Bilgiç Kırağı Püsküllü'ye döndü. Birde ne görsün! Püsküllü, iniş çantasının fermuarına tükenmez buz kalemi takmıştı. Merakla:

- Püsküllü yeryüzünde kalemi ne yapacaksın?, dedi. Püsküllü:

- Hayranlarıma imza dağıtmak için Bilgiç!, diye cevap verdi. Bilgiç Kırağı başını iki tarafa çevirerek söylendi:

- Kendini pop star zannediyor galiba...

Afacan karlar iniş yolunda oyun oynamaya başladılar. Oyunu Kum Kar Tanesi başlatmıştı:

- Ne dersiniz ebecilik oynayalım mıı?

Bu fikir hepsinin çok hoşuna gitti. Köşeli gözlerini iri iri açarak konuştu:

- Duruuun!!! Kar Ülkesi kurallarına göre birbirimize çarpmamız yasak? Nasıl ebecilik oynayacağız?

Kar taneleri birbirlerine bakınıyorlardı. Köşeli yine önemli bi soru sormuştu. Kum Kar cevap verdi:

- Çarpmadan da oynayabiliriz. Ebelemek isteyen üzerindeki kar tozlarını diğerine üflesin.

Bu fikir herkesin hoşuna gitmişti. Oyun başladı. Sevinç içindeydiler. Oyun hepsine iyi gelmişti. Heyecanlarını unutmuşlardı. Yuvarlak, ebe olunca Püsküllü'yü ebelemek üzere yanına gitti. Üzerindeki kar tozunu üfledi. Püsküllü kapı gıcırtısı gibi bir ses ile bağırdı:

- Bunu yaptığına inanamıyoruuum!

Yuvarlak panik yapmıştı. Bu sefer de Püsküllü'nün üzerindeki kar tozları gitsin diye üflüyordu. Püsküllü üflemenin etkisi ile savruluyordu. Yuvarlak üflemeyi bıraktığında Püsküllü'nün başı dönüyordu. Köşeli kıs kıs gülerek:

- Nefesin de epey kuvvetliymiş, diyordu.

Nihayet bulutlardan aşağı inmişlerdi. Artık ayrılık vakti gelmişti. Hepsi farklı bir yöne doğru inmeye başladılar.
O sabah yeryüzü bembeyaz olmuştu. Her kar tanesi sessizce yerine indi. Köşeli seneler sonra ilk defa kar yağan bir şehre inmişti. Bilgiç Kırağı bir dağ başına inmişti. Püsküllü de ağır ağır yerine doğru yöneliyordu. Sokak lambalarının önünden geçerken, durup kendine bakıyordu. Nihayet ineceği adrese gelmişti. Bu; bahçeli, şirin mi şirin bi evin çatı katı penceresiydi. Püsküllü bir pencereye indiği için çok mutluydu. Önce bir nefes aldı. O nefes alınca pencere buz tuttu. Pencereden içeri bakıyordu. İçerde bir sürü oyuncak vardı. Pencerenin hemen yanında da bir yatak vardı. Orda yatan çocuğu görünce çok mutlu oldu. Çocuğa seslenerek:

- Merhabaa! Ben geldiimm. Duyuyor musun beni?

Çocuk kıpırdamaya başlamıştı. Püsküllü uyandığını zannederek sevindi. Ama çocuk arkasını dönerek uyumaya devam etti. Püsküllü'nün canı sıkıldı. Beklemekten başka çare yoktu.

Nihayet sabah oldu. Çocuk yavaş yavaş yatağından kalktı. Püsküllü, kıvırcık saçlı, kestane gözlü çocuğu dikkatle takip ediyordu. Çocuk pencereye yöneldi ve aynı anda bir çığlık attı:

- Yaşasıın! Kar yağmış! Her taraf bembeyaz.

Bu çığlıkla pencere sallandı. Püsküllü düşmemek için cama sıkıca tutundu. Daha sonra çocuk, derin bi nefes alarak pencereye üfledi. Pencere buhar oldu. Sonra da üstüne "beni kurula" yazdı. Gülerek odadan çıktı.

Püsküllü git gide kızıyordu. "Beni nasıl fark etmez!" diyordu kendi kendine. Yanındaki kar tanesi, Püsküllü'nün kızgınlığını görünce dayanamadı:

- Merhaba komşu, dedi. Püsküllü pek de oralı olmadan:

- Sana da merhaba, dedi.

- Adın ne, dedi kar tanesi.

- Püsküllü, ya senin ki?

- Ne tuhaf! Benim ki de Püskülsüz, dedi diğer kar tanesi. Bir şeye mi sinirlendin, diye devam etti. Püsküllü:

- Evet, şu evdeki çocuk geldiğimi gördü. Ama adımı bile sormadı. Üstelik bir de cama üfleyerek gitti, dedi. Püskülsüz:

- Hepimizin geldiğine sevindi. Eminin senin geldiğini de sevinmiştir, dedi. Püsküllü bu cevaptan hiç hoşlanmadı. Herkesle bir tutulmak hiç hoşuna gitmedi. Püskülsüz durumu fark edince:

- Düşünsene Püsküllü, yeryüzüne tek başına inseydin hiç kimsenin senden haberi bile olmazdı, dedi. Püsküllü başını çevirdi.

- Yanılıyorsun çok bilmiş komşu! Tek başıma inseydim "Flaş flaş yeryüzüne bi kar tanesi indi. Görmek isteyenlerin randevu almaları gerekiyor" diye yazardı bütün gazeteler. Herkes benden imza almak için sıraya girerdi. Kızardın galiba? Bakıyorum sözlerim sende çok ısınmış fırın etkisi yaptı. Dikkat et de erimeyesin! Ha ha ha... Şimdi yalnız kalmak istiyorum, diyerek başını çevirdi. Püskülsüz bu konuşmaya şahit olan diğer kar tanelerini acil toplantıya çağırdı. Bir araya gelince koca bir kar topu oldular. Ne konuştuklarını kimse duymadı.

Az sonra Püskülsüz'ün göz kırpması ile bütün kar taneleri yere indi. Pencerede bir tek Püsküllü kalmıştı. Püsküllü derin bi nefes aldı:

- Oh beee! Nihayet yalnız kaldım. Benimle yarışamayacaklarını sonunda anladılar, dedi.

(Devam edecek...)

<- Geri Git

Bu Bölümde Başka Neler Var?
Sen de Katıl Bize
Toplam 4 yorum yapılmış.
Üye Girişi
Kullanıcı Adın:
Şifren:
[ Ücretsiz Üye Olayım | Şifrem Neydi? ]
İyilikler Antlaşması
Merakettin Amca, biz neden yaşıyoruz?
Serin Selamlar
Meraklı Ce, Sultan Fatih'le Tanışıyor
Kocaman Ayaklı Çocuk: Menta
BeyazBulut Çocuk Ülkesi | © 2005-2024