| Resimleyen: Sümeyra Solmaz |
Sağlam bas yere. Bir hareket, kıpırtı hissediyor musun? Dikkat et düşmeyesin. Gerçi düşsen de ne fark eder? Yumuşak bir yastık şimdi toprak. Kokla bak! Mis gibi değil mi? Evet bildin, cemre düştü toprağa. Şimdi gıdıklanıyor toprağın her yeri. Kıkır kıkır gülüyor. Bundandır o hissettiğin kıpırdanış. Çıkar ayakkabılarını, ayakların değsin toprağa. Bak seni de gıdıklayacak o zaman cemrenin güldürdüğü toprak.
Artık hepten hazırız bahara. Hava, su ve toprak... Üçüne de ateş topu değdi, üçü de cemreden nasiplendi. Güneş giren penceresine bakan bir insan gibi şimdi hepsi. Yüzünde gülümseme, kanında ısınma... Bir neşe içinde... Elimi uzatayım ufka doğru. Dokunayım nerede bir güzellik varsa, bir ağırlığı kaldırayım, bir gidene yol açayım, bir geleni buyur edeyim hislerine bürünmüş sanki.
Ve en çok da insanı, insanlardan çocukları kucaklamaya hazır. Bulutlara salıncak kurup, avucumuza aldığımız suyu içip, toprağa boylu boyunca uzanma vakti geliyor. Bahar geliyor. Sizin de içinizi ısıtıyor, kanınızı kaynatıyor mu bu haber?
6 Mart... Cemre toprağa düştü. Önce havaya, suya derken, şimdi de toprak nasibini aldı cemrelerden. Geride kaldı sadece bir tane. Hep üç mü bilirdiniz cemreleri? Sabırla bekleyin, dörttür onun aslı. BeyazBulut'ta onu da tanıtacağız size. Elinizi sıkacak, yanağınıza bir öpücük konduracak. |