Anasayfa
Binbir Bulut Masalları
Bir Şiir Sana, Bir Şiir Bana
Deneme Bir Kii
Beyaz Mikrofon
Tavşanlı Makas
Kahkaha Ağacı
BB Kitaplığı
Beyaz Mikrofon

Ahmet Efe: "Her kitap yeni bir dünya kurar."

Söyleşi: Vural Kaya

DİĞER RESİMLER:

Çocukluğunuzu anlatmanızı rica etsek neler söylersiniz Ahmet Ağabey?

1955 yılında Kayseri'nin Bünyan kazasına bağlı Büyük Bürüngüz köyünde doğmuşum. Çocukluğum, babamın memuriyeti sebebiyle yurdumuzun değişik ilçelerinde geçti. Kayseri, Ankara ve Kastamonu vilayetlerine bağlı ilçelerdi bunlar. Aynı anne ve babanın dokuz çocuğunun beşincisi olarak, kalabalık bir aile içinde büyüdüm. Ağabeylerim, ablalarım, küçük kız ve erkek kardeşlerim vardı. Son derece dindar, anlayışlı ve bilgili bir zat olan babam, rahmetli Müftü Mustafa Efe ve ailesine pek düşkün sevgili anacığımın gözetiminde mutlu bir çocukluk dönemi geçirdim. Biraz yoksul olmakla beraber yine de kimselere muhtaç olmadan geçinip gidiyorduk. Kardeşlerim ve okul arkadaşlarımla doyasıya oyunlar oynadığımı, istediğim ufak tefek oyuncakları elde ettiğimi ve huzurlu bir aile ortamında büyüdüğümü söyleyebilirim.


Çocukluğunuzda sizi okumaya sevk eden amiller neler?

Rahmetli babam sürekli olarak kitap okuyan, kendisini İslâmî ilimlerde yetiştirmiş, eski medrese mezunu bir zat idi. Onun kitaplara olan düşkünlüğü o kadar fazlaydı ki, "keşke yemek yeme vakitleri olmasa da kitabımdan ayrılmasam!" dediğini defalarca duymuştum. İyi bir kütüphanesi vardı ve hiçbir telkinde bulunmasa bile biz de okuma alışkınlığı kazanmıştık. Henüz ilkokul üçüncü sınıfta iken kendi kitaplığımı kurmak istediğimi hatırlıyorum. Bu sebeple Azdavay kasabasından İstanbul'a gidip gelen Lokantacı Mehmet Amca'ya bana oradan kitap getirmesi ricasında bulunmuştum. O zamanlar daha çok Texsas, Tommiks gibi resimli romanlara meraklıydım ve onları okuyordum. Daha sonra çok çeşitli hikâye ve romanlar edindim.


Çocukluğunuzda edebiyatçı/sanatçı olmanıza sebep neler var? Mesela nine-dede-anne-baba yahut da sosyal ortamda etkilendiğiniz büyükleriniz? Onların sizi okuma ve yazmaya sevk eden halleri, var mıydı; neler ve kimlerdi?

Babamın, diğer kardeşlerim üzerinde olduğu gibi benim üzerimde de büyük bir etkisi vardı. Her şeyimizi ona bakarak ayarlıyor ve sözünden çıkmamaya çalışıyorduk. O zaten çevrenin de saygı ve sevgiyle takip ettiği bilgin ve arif bir kimseydi. Zaman zaman aile içinde şiir yarışmaları yapar, bizi okumaya ve yazmaya teşvik ederdi. Kağıttan bir gemi yapıp yüzdürmeye çalıştığımı gördüğünde, "Benim oğlum inşaallah Fatih Sultan Mehmed Han gibi gemileri karadan yürüterek İstanbulları fethedecek!" dediğini hatırlıyorum. Gençlik döneminde yazdığım şiirleri okuyor ve her fırsatta beni yüreklendiriyordu. Yazı yazma ve daha önemlisi iyi bir insan olma isteğini babama borçlu olduğumu itiraf ediyor, kendisine yüce Allah'tan sonsuz bağış ve rahmet diliyorum. Bu arada en büyük ağabeyimin, bazı büyük şairlerimizin kitaplarından seçerek defterinde topladığı şiirleri de zikretmem gerek. Ağabeyimin inci gibi elyazısıyla hazırlanmış bu basılmamış antoloji bana çok şey kazandırdı. O defteri elimden düşürmez ve sürekli okurdum. Ne kadar güzel şiirler, ne anlamlı beyitler vardı o defterde.


Çocukluk oyunlarınız, oyuncaklarınızı konuşalım biraz da?

Daha önce de ifade ettiğim gibi çocukluğumda doyasıya oyun oynama fırsatı verilmiş bir çocuktum ben. Babam bu konuda bize baskı yapmazdı. Arkadaşlarımla daha çok saklambaç, birdirbir, körebe gibi oyunlar oynadığımı, uçurtma mevsimlerinde bir çok uçurtmaya sahip olduğumu, yaz günleri bilye, aşık, çelik-çomak gibi oyunlarla vakit geçirdiğimi hatırlıyorum.


İlk okuduğunuz çocuk eserleri, okuma arkadaşlıklarınız?

Okul kitaplığındaki Ömer Seyfettin hikâyeleri ile yabancı çocuk yazarlarının küçük romanlarını okuduğumu hatırlıyorum. Sonra büyük şehirlerden getirilmiş çeşitli çocuk hikâyeleri, az resimli, siyah beyaz baskılı anonim hikâyeler...


Çocukken şair-yazar olmayı hayal eder miydiniz?

Çocukken şair-yazar olmayı hayal eder miydim, hatırlamıyorum. Ancak gençlik döneminde, yani İmam-Hatip Okulu'nun 5. sınıfında okurken yüce Allah'a dua ettiğimi ve bana müstakil bir masa, bir daktilo ve bolca kâğıt vermesini istediğimi iyi hatırlıyorum. Demek ki o yıllardan itibaren yazar olmayı aklıma koymuşum. Bu arada, henüz 17-18 yaşında iken resmî bir kurumun açtığı hikâye yarışmasına katılmış ve iki hikâye ile derece almıştım. Bu hikâye kitapçıkları resimlenerek basılınca bizim de yazarlık hayatımız başlamış oldu.


O günlerden bakıldığında çocuk edebiyatına emek veriyor oluşunuzla bunu irtibatlandırsak, ne düşünürsünüz, ne söylersiniz?

Basılmış olan bu ilk kitapçıklar çocuklara yönelik hikâye kitaplarıydı. Bundan sonra da çocuk edebiyatı ile ilgilenmeye, çocuk dergilerinin neşrine ve nihayet sadece çocuklar için yayın yapan bir kuruluşun içinde bulunmaya başladım. Amacımız, milyonlarca çocuğun yaşadığı bu ülkede onlara en güzel ve faydalı eserleri vermek, okuma alışkınlığı kazandırmak ve kendi medeniyetlerine yabancı olmayan bir kültür faaliyeti gerçekleştirmekti. 1979 yılı Dünya Çocuk yılı ilan edilmişti ve o sene biz Diyanet Çocuk dergisini çıkarmaya başlamıştık. Bu derginin editörlüğünü 40 sayı kadar yürütmüştük. 80'li ve 90'lı yıllar içinde de özel yayınevlerinde aynı amaçla faaliyet yürüttük.


Çocuk edebiyatında büyük emeğiniz var, kısaca bu serüveni bizimle paylaşır mısınız?

Çocuk edebiyatı ile çok genç denilebilecek bir yaşta ilgilenmeye başlamış ve yukarıda sözünü ettiğimiz işlere girişmiştik. Bu sahada az da olsa bir katkımız oldu ise kendimizi bahtiyar sayarız. O günlerde gerçekten sahada büyük boşluk görünüyordu. Çocuklarımızın okuyup faydalanacakları eserler pek yoktu. Daha çok yabancı müelliflerin tercüme kitapları satılıyordu kitapçılarda. Bunlar da bizim kültür ve medeniyetimize uzak eserlerdi. Doğrusu neyi, nasıl yapacağımızı de pek bilmiyorduk. Önümüzde rehberlerimiz, hocalarımız yoktu. El yordamıyla bir şeyler yapmaya, eserler üretmeye çalıştık. Konu genişti ve önemliydi. Ansiklopediler, antolojiler, şiir, hikâye ve romanlar yazılması gerekiyordu. Üstelik, gayrı resmi bile olsa ders kitabı formatında kitaplar... Hepsiyle uğraştık. Müstear isimlerle pek çok kitap hazırladık. Tatil kitapları bile... Şüphesiz ki ameller niyetlere göredir ve başarı sadece Allah'tandır.


Çocuk okurlarınızdan gelen tepkiler ne yönde ve sizi nasıl etkilemektedir?

Zaman zaman okurlarımızla sohbet imkânı buluyoruz. Onlar çocukluk hatıralarından bahsederken bizim 80'li, 90'lı yıllarda çıkardığımız çocuk dergileri ve kitaplarından bahsediyor ve o dönem içinde onları severek okuduklarını söyleyip teşekkür ediyorlar. Hiç ummadığımız yerlerde ve zamanlarda böyle kimselerle karşılaşınca insanın sevinci artıyor. Demek ki yapılanlar boşa gitmemiş, faydalı olmuş diye düşünüp Allah'a hamdediyoruz. Şimdi çocuk kitapları ve konuyla ilgilenen yayıncılar epeyce artmıştır ama hâlâ büyük boşluk olduğu inancını koruyorum. Zira kitaplar hem tiraj olarak hem de muhteva itibariyle istenilen düzeye gelmiş değil.


Günümüz çocuk edebiyatı ürünlerine bakışınız nedir? Çocuk kitapları dünyasının da popüler çılgınlığın önünde akıntıya kapıldığını söylemek mümkün mü sizce?

Türkiye'de çocuk edebiyatı, büyükler için edebiyat gibi ayırımlar yapılıyor. Bunlar ne derece doğrudur, emin değilim. Bize göre önemli olan eserin estetik değerlere uygun ve gerçekten fayda sağlayıcı olmasıdır. Birçok kitap yazılıp neşrediliyor ama istenen faydayı sağlıyor mu? Onu okuyan ve elbette bunun için vakit harcayan çocuklarımız bu kitaplardan bir şeyler öğreniyorlar mı? Kendi kültür ve medeniyetlerinin değerlerine saygı duyup, kendi büyüklerini tanıyorlar mı? Ah diyorum, atalarının tarihini hakkıyla bilmeyen, onların inancını benimsememiş ve kendi değerlerinden uzak yaşayan çocuklarla istikbal nasıl kurulacak?


Son olarak çocuk ve genç okurlarımıza ne söylemek istersiniz?

Bize göre yazarlık, çizerlik o kadar da önemli değil. Önemli olan iyi bir okuyucu olmak... Bu sebeple çocuklarımız ve gençlerimize çok okumalarını tavsiye ediyoruz. Her kitabın aslında yeni bir dünya kurduğunu ve bizi yüksek yerlere taşıdığını bilmelerini istiyoruz. Kitaptan faydalı bir dostun bulunmadığını hatırlatıyor, iyi eserlerle beraber olmalarını tavsiye ediyoruz. Yeri ve zamanı geldiğinde onlar da yazma mecburiyeti duyarlarsa, yazmaya başlar ve inşaallah, çok muhtaç olduğumuz en güzel eserleri kaleme alırlar. Büyük, küçük herkes bilmeli ki okumaktan daha soylu eylem, hemen hemen yoktur.


Teşekkür ederim hocam. Sağlıcakla kalınız.

Böyle bir sohbet imkânı verdiğiniz için ben de size teşekkür ediyor, hayır ve bereketler diliyorum.

<- Geri Git

Bu Bölümde Başka Neler Var?
Sen de Katıl Bize
Toplam 3 yorum yapılmış.
Üye Girişi
Kullanıcı Adın:
Şifren:
[ Ücretsiz Üye Olayım | Şifrem Neydi? ]
İyilikler Antlaşması
Merakettin Amca, biz neden yaşıyoruz?
Serin Selamlar
Meraklı Ce, Sultan Fatih'le Tanışıyor
Kocaman Ayaklı Çocuk: Menta
BeyazBulut Çocuk Ülkesi | © 2005-2025