Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek; Dağlardan çektirilen, kalyonlar çekilecek; Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek
Yürü, hâlâ ne diye oyunda oynaştasın? Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden... Senin de destanını okuyalım ezberden... Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...
Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın... Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini... Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini? Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini
Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın; Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
Bu kitaplar Fatih'tir, Selim'dir, Süleyman'dır. Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinan'dır. Haydi artık uyuyan destanını uyandır!
Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın Kızım, sen de Fatih'ler doğuracak yaştasın!
Delikanlım, işaret aldığın gün atandan Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan! Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan...
Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın; Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin! Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın! Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın...
Yürü, hâlâ ne diye kendinle savaştasın? Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
|